İbraname Nedir? Alacak Verecek İşlemlerinde Önemli Belge
İNSAN KAYNAKLARI

     Parmak İziyle Mesai Takibi Hukuka Aykırı mı?

Eklenme: 16.11.2023 Güncelleme: 16.11.2023
6 dakika okuma süresi
Ana sayfa > Blog >           Parmak İziyle Mesai Takibi Hukuka Aykırı mı?
 

 

İçindekiler

Çalışma hayatında işveren için mesai takibinin önemi büyüktür. İşverenin çalışandan temel beklentisi yasal mesai saatlerine uygun hareket etmesidir. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 63. maddesi ile haftalık 45 saati aşmayacak şekilde belirlenen mesai saatinin denetlenmesi birçok iş yerinde farklı şekillerde uygulanır. Kart kullanımı, imza ve şifre gibi yaygın olarak kullanılan yöntemlere teknolojik gelişmelerin beraberinde getirdiği parmak okuma ve yüz tarama gibi biyometrik yöntemler de eklenmiştir. Ancak gelişen teknoloji iş hayatının denetimi konusunda pek çok kolaylık sağlasa da bazı hukuki sorunları da ortaya çıkarır. Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’nun 6. Maddesine göre biyometrik veri olarak belirlenen “parmak izi mesai takibi için kullanılabilir mi?” sorusunun kesin yanıtına erişmek mümkündür. Parmak izi ve yüz tanıma gibi biyometrik yöntemler bireyin teşhis edilmesini sağlayan kişisel verilerdir. İşverenin bu yöntemleri kullanarak çalışanların mesai takibini gerçekleştirmesi özel hayata saygı hakkı kapsamında kişisel verilerin korunmasının ihlal edilmesi anlamına gelir.

 

Parmak İzi ile Mesai Takibi İçin Anayasa Ne Diyor?

Parmak izi mesai takibi konusunda işverenin herhangi bir yaptırım ve cezaya maruz kalmaması için Anayasa Mahkemesi’nin kararı önemlidir. Anayasa Mahkemesi’ne göre mesai takibi için biyometrik verilerin kullanılması kanuna aykırıdır. Anayasa Mahkemesi, parmak izi ile mesai takibi yönteminin Anayasa’nın 20. maddesinin 3. fıkrası ile güvence altına alınan özel hayata saygı hakkını kapsayan özel nitelikli kişisel verilerin korunmasını isteme hakkını ihlal ettiğine karar vermiştir. Özel nitelikli kişisel verilerin kişinin açık rızası ile ya da bu kişisel verilerin temel esas ve yöntemlerinin kanun ile düzenlendiği durumlarda rızası olmadan da işlenebileceği belirtilir. Mesai takibinde biyometrik verilerin kaydedilmesinde çalışanın açık rızasından bahsedilebilmesi için öncelikle çalışanın bilgilendirilmesi gereklidir. İşveren kayıt altına aldığı kişisel verilerin kapsamı, sınırları ve amacı ile ilgili çalışanı bilgilendirdikten sonra işverenin rızası söz konusu olabilir.

 

Parmak İzi ile Mesai Takibi Yapan Şirket Nereye Şikayet Edilir?

Parmak izi gibi biyometrik verilerle mesai takibi uygulamasında önemli olan noktalardan biri işverenin işçiyi aydınlatma yükümlülüğüdür. Çalışanların kişisel verilerinin işlenmesinden sorumlu olan işverenin Kişisel Verileri Koruma Kanunu’nun 10. maddesi bağlamında işçiyi aydınlatması zorunludur. İşverenin bu kişisel verilerin ne amaçla toplandığı, ne şekilde korunacağı ya da kimlerle paylaşıldığı ile ilgili çalışana bilgi verme yükümlülüğü vardır. Aksi durumda kişinin rızası olmadan mesai kontrolü yapmak için parmak izi alınamaz. Bu şartlar altında çalışan parmak izi ile mesai takibi yapan şirket ya da işveren hakkında şikayette bulunabilir. Kişisel Verileri Koruma Kanunu’nun 6. madde 2. fıkrasında yer alan ‘Özel nitelikli kişisel verilerin ilgilinin açık rızası olmaksızın işlenmesi yasaktır’ maddesinin yer aldığı Anayasa Mahkemesi kararı emsal teşkil eder. Aynı zamanda İnsan Hakları Mahkemesi de bu konu ile ilgili çok sayıda başvuru almıştır.

 

Parmak İzi ile Mesai Takibi Yapan Şirketlere Ceza Verilir mi?

Çok sayıda şirket parmak izi gibi biyometrik veri işleyen yöntemlerle mesai takibi yapmaktadır. Mesai takibini kolaylaştırdığı için tercih edilen bu yöntemler diğer taraftan şirketleri ciddi cezalarla karşı karşıya bırakabilir. Şirketlerin ya da işverenin çalışanların giriş-çıkış takibini yapmak için parmak izi gibi biyometrik veri işleyen sistemler kullanması özel hayatın ihlalidir. Kişisel Verileri Koruma Kanununun oluşturduğu hüküm ile parmak izi ile mesai takibinin yasalara aykırı olduğu karara bağlanmıştır. Bu tarz bir denetim yöntemi kullanılması sonucunda ise işverene yönelik idari ve cezai yaptırımlar kaçınılmazdır. Kişisel Verileri Koruma Kanununun 12. maddesi uyarınca kişisel verilerin hukuka aykırı olarak işlenmesinin önlenmesine karşı davrandığı belirlenen işveren hakkında idari para cezası kesilir. Bu karar ile mesai kontrolü için parmak izi takibi yapan işveren çok ciddi cezalarla karşı karşıya kalabilir. Bunun neticesinde karşılaşılacak olan bu yaptırımlar düşünüldüğünde konu işveren ve şirketler için büyük önem taşır.

 

Firmalar Yasal Olarak Nasıl Mesai Takibi Yapabilir?

Çalışanların yasal mesai saatlerine uygun hareket etmeleri İş Kanunu açısından önemli bir konudur. Bu nedenle işveren tarafından personelin giriş-çıkış denetiminin düzenli olarak yapılması gereklidir. Şirketlerin mesai takibi için kullandıkları farklı yöntemleri olsa da en yaygın olarak kullanılan parmak iziyle mesai takibidir. Ancak bu durumda işverenin sorması gereken ilk soru, “parmak izi ile mesai takibi yasal mı?” olmalıdır. Çünkü yasal olmayan şekilde mesai takibi için elde edilen veriler hukuki delil olarak kullanılamaz. Aynı zamanda işverenin büyük miktarda idari para cezası almasına sebep olur. Bu şartlarda işverenin yasal olmayan denetim yöntemleri yerine daha farklı yöntemlerle mesai takibi yapması önemlidir. İşveren biyometrik veri işlemeyen mesai takibi için şifre, kart okuma ya da imza gibi yasal yöntemler kullanabilir.

Hem çalışan hem de işveren olarak mesai takibi konusunda haklarınızı daha detaylı öğrenerek işveren olarak olası idari para cezalarının önüne geçebilir, eğer çalışansanız kişisel verilerinizi yasal yollardan güvence altına alabilirsiniz.