İçindekiler
Pek çok işverenin aklında yemek ücreti ile alakalı aynı sorular var: “İşveren yemek parası vermek zorunda mı, evden çalışan personele yemek ücreti verilir mi, Ramazan ayında yemek parası verilmesi zorunlu mu, yemek parası asgari ücrete dahil mi, günlük yemek ücreti nedir ya da yemek istisnası nasıl hesaplanır?” Yemek parası hakkında merak edilen tüm bu sorulara ve daha fazlasına tek bir platform üzerinden yanıt bulabilmeniz için size işverenlerin en çok merak ettiği 16 soruya cevap verdiğimiz harika bir rehber yazı hazırladık. Gelin birlikte inceleyelim;
4857 sayılı İş Kanunu kapsamına göre bir işletme sahibinin çalışanlarına kanunen yemek ücreti ödemesi zorunlu değildir. Ancak yemek bedeli iş sözleşmesinde yer alıyorsa, işveren bu ücreti ödemekle yükümlü olur. Yani işçinin yemek parasını talep edebilmesi için bu konunun iş sözleşmesinde yer alması gerekmektedir. Bu durumda yemek istisnası işveren inisiyatifine bağlı olarak iş sözleşmesinde yer almalıdır.
Tabii ki pek çok işveren çalışan performansını yükseltmek ve işyerine duyulan memnuniyeti arttırmak amacı ile çalışanlarına yemek ücreti de dahil olmak üzere farklı pek çok yan hak imkanı tanımaktadır. Üstelik işverenin çalışanına vereceği yemek hizmeti, Gelir Vergisi Kanunu kapsamında işverene birçok avantaj da sağlamaktadır. Nasıl mı?
Firma sahipleri çalışanlarına günlük yemek bedeli ücretini nakit, yemekhane, yemek kartı ya da yemek fişi şeklinde verebilir. İşveren çalışanına yemek bedeli ödediği zaman, 2024 günlük yemek istisnası kadar (KDV dahil 187 TL) Gelir Vergisi’nden muaf tutulur. Bu muafiyet ve istisna sayesinde firmalar çalışan başına yılda 35.000 TL’ye kadar tasarruf sağlayabilir.
Vergi avantajı gider muafiyetinden yararlanabilmesi içinse yemek bedelini nakdi şekilde karşılamak yerine, yemek kartı vermeyi tercih etmesi gerekmektedir. Yemek istisnasını yemek kartı ile veren işletmelerin muaf olduğu personel gider harcamaları ise şu şekildedir;
Firmaların elde edeceği muafiyet yüzdeleri ise şöyle;
Ayrıca yemek kartları sayesinde işverenin ödeyeceği yıllık vergi tutarında da ciddi oranda bir kazanç elde etme durumu söz konusu olur. Bunu bir örnekle açıklamak gerekirse, Ticket Restaurant Edenred yemek kartı özelinde, kazanç elde edeceğiniz yıllık yemek kartı vergi avantajınızı hemen aşağıdaki butonu tıklayarak hesaplayabilir, kısa sürede karınızı görebilirsiniz.
Yukarıda işletme sahiplerinin iş sözleşmesinde yer almadığı takdirde yemek ücreti ödeme zorunluluğu bulunmadığından ama çalışan performansını ve iş yeri memnuniyetini arttırmak için bu hakkın pek çok işveren tarafından personele sağlandığından bahsetmiştik. Peki, işverenin personele vereceği asgari 1 günlük yemek bedeli ne kadar?
Vergiden muaf tutulacak günlük yemek ücreti her yıl devlet tarafından güncellenerek yeniden belirlenir. 1 Ocak 2024'ten itibaren geçerli olmak üzere Resmi Gazete’de tebliğ edildi. 2023 günlük yemek bedeli istisnasına göre %54,54 oranında artırılarak 110 TL'den 170TL'ye yükselerek %10 KDV dahil 187 TL oldu.
Eğer günlük yemek bedeli işveren tarafından personele yemek kartı ile verilirse, işletme vergiden istisna tutulur. Ancak 1 günlük asgari yemek bedeli olan 110 TL’nin üzerinde bir yemek ödemesi yapıldığı durumlarda ise işletme sadece tutarı aşan kısım kadar vergiye tabi tutulabilir.
Aylık yemek parası hesaplanırken öncelikle her ay 30 gün olarak kabul edilir. 31 ve 28 gün olan aylarda ki fiili gün sayısı dikkate alınmaz. İdari şartnamede yemek ücreti 22 veya 26 gün üzerinden hesaplanır. Eğer işveren gün sayısını belirlemezse bu hesaplama 26 gün olarak yapılır.
Bunun haricinde idari şartnamede belirtilmesi gereken diğer esaslar ise şu şekildedir:
Hafta tatili ve tatil günleriyle beraber 30 günden kısa sürede çalışılan aylar ile takvim yılına göre 28 ya da 29 günden daha kısa çalışması öngörülen Şubat ayındaki çalışılan toplam gün sayısı belirlenir ve bu süre içerisinde de yemek bedelinin kaç gün verileceği kesinleştirilir.
Eğer işletme sahibi çalışanlarına vereceği yemek bedelini nakit olarak öderse, bu kez İdari Şartnamede düzenleme yapmak zorunda kalır. Bu düzenlemede yer alması gereken bilgiler ise şu şekildedir:
Eğer verilecek yemek bedeli hesaplamasının 22 gün ya da 26 gün üzerinden yapılacağına dair bir bilgi verilmemişse, maliyet hesaplamalarında gün sayısı 26 gün olarak dikkate alınır.
Şimdi de yemek istisnasının nasıl hesaplandığını öğrenelim.
Birçok işletme sahibinin çalışanları için yemek çözümleri üreterek bu hizmeti sağladığından bahsettik. Burada değineceğimiz nokta ise yemek ücretinin vergilendirilmesi ve yemek istisnasının hesaplanması konuları. Bu başlık altında, yemek istisnası nasıl hesaplanır, nakit yemek tutarı için brüt maaşa eklenecek bedel ne kadar olur ve 2024 Gelir vergisi nasıl hesaplanır? sorularına yanıt vereceğiz.
Yemek bedeli hesaplanırken sabit bir formül üzerinden hesap yapılmaktadır. Bu formül ise şu şekildedir;
Brüt Günlük Asgari Ücret x %6 x Ay İçinde Fiilen Çalışılan Gün Sayısı yani Yemek Parası Verilen Gün Sayısı = İstisna Tutarı
Formüle göre 2024 yılı için hesaplama şu şekilde olur;
Öncelikle bir personele verilecek yemek bedelinin 22 gün için 2.613 TL olduğunu düşünelim.
20.000 TL / 30 = 666 TL (1 günlük brüt asgari ücret)
666 x %6 = 39 TL (1 günlük yemek istisnası)
39 (1 günlük yemek istisnası) x 22 (yemek verilen gün sayısı) = 858 TL (Aylık yemek istisnası tutarı)
Ayrıca %10'luk yemek bedelini Ticket Restaurant ile KDV'den düşebileceksiniz.
Siz de yemek kartının vergi ve gider avantajlarından yararlanmak isterseniz hemen tıklayın!
İş Kanunu kapsamında bir işletme sahibinin çalışanlarına vermek zorunda olduğu tek ödeme asgari ücretin altında olmaması koşuluyla maaş ödemesidir. Yol, yemek ya da diğer yardımlar ise işverenin inisiyatifinde olan ek ödemelerdir.
Bu durumda çalıştığı yerden yemek parası ya da yemek hizmeti almayan ve asgari ücret alarak çalışan bir işçi için yemek parasının asgari ücrete dahil olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü personel yemek ücretini kendi karşılamaktadır ve hukuki açıdan işveren çalışana yemek ücreti vermek zorunda değildir. Peki, 2023 yılı için belirlenen asgari ücret tutarı ne kadar?
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı 2024 Yılında Uygulanacak Yeni Asgari Ücret 17.000 TL olarak belirledi. Yeni asgari ücret 1 Ocak 2024-31 Aralık 2024 tarihlerinde geçerli olacak.
Eğer çalışan asgari ücret karşılığında bir işyeri ile anlaşmış ise işverenin bu ücret üzerinde vereceği tüm ödemeler (yol, yemek, servis vb.) ek ödeme olacaktır ve iş sözleşmesi kapsamına bağlıdır.
Eğer çalışanla yapılan iş sözleşmesi hükümlerinde işverenin yemek, yol veya servis gibi yan hakları karşılayacağı bilgisi yer alıyorsa, işletme sahibinin bu ödemeleri yapması hukuku açıdan mecburiyet kazanır.
Yukarıda da bahsettiğimiz üzere 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında işveren, çalışanlarına yemek veya yol ücreti vermek zorunda değil. İşverenin inisiyatifinde ve iş sözleşmesi ya da toplu iş sözleşmesi hükümlerine tabii olan bu ödemeler, brüt maaşa ek olarak maaşa yansımaktadır. Konuyu biraz daha detaylandırarak anlatalım;
Bir çalışanın alacağı yemek parasının işverenden alacağı maaşa dahil edildiği bir durumda, yemek ücretinin brüt tutarı da brüt maaşa eklenmektedir. Yemek parasının nakit ödenmesi ile yemek bedelinin bir ay içinde kaç gün üzerinden verileceği ise İdari Şartnamede belirlenmiş olmalıdır.
Yani personele ödenecek yemek bedelinin nakdi olarak ödeneceği durumlarda;
Daha önce “Yemek parası kaç iş günü üzerinden hesaplanır?” sorusunda da yanıtladığımız üzere; her ay 30 gün olarak kabul edilerek, bazı ayların 30 günden daha fazla ya da eksik günleri dikkate alınmayacaktır. Bu durumda İdari Şartnamede 22 ya da 26 olarak belirlenen aylık gün sayısı üzerinden hesaplama yapılacak ve 31 veya 28 gün olan aylardaki fiili gün sayısı dikkate alınmayacaktır. İşverenin gün sayısını belirlemediği hesaplamalarda ise gün sayısı 26 olarak kabul görecektir.
Kısaca İdari Şartnamelerde yemek bedeli istisnasının net olarak ödeneceğine dair bir düzenleme yapılamaz. Yani personele verilecek yemek bedelinin brüt olduğu belirtilmese dahi, brüt olarak kabul edilerek bu şekilde hesaplama yapılmaktadır.
Yemek yardımı, iş Kanunu kapsamında zorunlu tutulmasa dahi işverenlerin büyük bir çoğunluğu bu hakkı çalışanına sağlamaktadır. Üstelik işveren çalışanlarına yemek bedeli ödemesi durumunda Gelir Vergisi ve SGK açısından da bazı avantajlar elde eder. Bakalım bu avantajlar neler?
Öncelikle konumuza yemek istisnasının çalışana hangi şekillerde sağlanabileceğine değinerek başlayalım.
Günlük yemek bedeli personele 4 şekilde sağlanabilir. Bunlar;
Şimdi de bu ödemelerin her birini vergi istisnası ve gider muafiyetleri açısından değerlendirerek ele alalım:
Yemek Bedelinin Nakdi Olarak Ödendiği Durumlarda:
Eğer günlük yemek ücreti istisnası çalışana nakdi olarak ödenirse, bordrosuna dahil edilir ve gelir vergisine tabi olur. Bu duruma SGK açısından bakacak olursak da iş günü bazında günlük asgari ücretin %6’sı kadarı PEK (Prime Esas Kazanç) matrahından istisna edilmektedir. Yani nakit yemek ücreti yemek bedeli istisnasında belirlenen tutar üzerinden SGK primi hesaplanmamaktadır.
Ancak, personele verilen günlük nakdi yemek ücretinin sadece belli bir tutarı SGK prim hesabında istisna olur. Bu da SGK Primi hesaplamasında dikkate alınmayacak tutar için istisna sınırı bulunduğu anlamını taşır. Eğer işverenin çalışana verdiği yemek parası mevzuata göre belirlenen yemek tutarından (2024 yılı için 170 TL) fazla ise, sınırı aşan kısım kadarı SGK prim hesabında dikkate alınarak, kalan diğer kısım da SGK prim hesabına dahil edilmemektedir.
Şirket İçerisinde Sunulan Yemekhane Hizmeti Kapsamında:
İşverenin personele sunduğu yemek hizmeti direkt olarak şirket içi yemekhane tarafından sağlanıyorsa, SGK primi hesaplanmamaktadır. Aynı zamanda yemek bedeli istisnası yemekhane hizmeti kapsamına alındığında gelir vergisi açısından da istisna olarak belirlenir ve bordroya ekleme yapılmadan muhasebeleştirilir.
Yemek Bedelinin Yemek Kartı ya da Yemek Kuponu ile Ödendiği Durumlarda:
İşverenin çalışanına yemek hizmetini yemekhane şeklinde sağlaması yerine, yemek kartı ya da yemek kuponunu tercih etmesi durumlarında, tutar ne olursa olsun yemek istisnası üzerinden SGK primi hesaplanmaz ve PEK’e (Prime Esas Kazanç) dâhil edilmez.
Yemek kartı için Gelir vergisi tarafında ise, her yıl yeniden güncellenen tutar kapsamında iş günü bazında günlük vergi muafiyeti uygulanmaktadır. 2024 yılı için belirlenen günlük yemek bedeli ise konunun başında da belirttiğimiz üzere KDV’siz olarak 170 TL olarak belirlenmiştir.
SGK primi hesaplamasında istisna olarak kabul edilen yemek bedeli asgari ücretin %6’sı ile sınırlandırılmaktadır.
Konunun başında da belirttiğimiz gibi işletme sahibinin çalışanlarına vereceği yemek hizmetinin farklı ödeme yöntemleri mevcuttu. Yine de kısaca bu yöntemlerin ne olduğuna başlıklarıyla göz atalım:
Günlük yemek bedeli istisnası çalışanlara;
Peki, yemek ücreti bordroya ekleniyor mu ve eklenirse koşulları neler?
Yemek ücreti çalışana nakdi olarak ödenirse, personel bordrosunda yer almalı ve vergilendirilmelidir. Çünkü bu nakdi ücret, yemek bedeli olarak değil, personele verilen ek gelir olarak kabul edilmektedir ve vergiye tabidir.
İşverenin sunduğu yemek hizmeti çalışana yemekhane veya şirket dışı bir kuruluş tarafından sağlanıyorsa, ayni yardım niteliği taşıdığından bordroya alınmasına gerek görülmez.
Yemek bedeli çalışana yemek kartı veya yemek kuponu şeklinde ödeniyorsa, tıpkı yemekhane sisteminde olduğu gibi ayni yardım kapsamında değerlendirilir. Bu durumda prime esas kazanç dahil edilmez, vergi muafiyeti koşulu sağlanır ve bordrolaştırılmasına gerek olmaz. Ancak bu durum devlet tarafından belirlenen günlük yemek bedeli istisnası tutarı için geçerli olmaktadır.
Şayet bu rakamın üstünde bir yemek bedeli ödenirse, işletme belirlenen tutarı aşan kısım kadar vergiye tabii tutulur. Ayrıca hafta sonu ya da izin günleri gibi fiilen çalışılmayan günlerde yapılan yemek ödemeleri de ek gelir olarak kabul edilerek bordroya yansıtılmalıdır.
Kısaca özetlemek gerekirse nakdi şekilde ödenen yemek ücreti her şekilde bordroya yansıtılmalıdır. Yemek kartı ya da yemek fişi şeklindeki ödemeler ise yansıtılmaz. Bu durumda ancak işverenin personele ödediği vergi istisnası tutarını aşan yemek ücreti (2024 yılı için 170 TL), işçi bordrosunda yansıtılır.
Personele ödenen günlük yemek istisnası üzerinden Gelir Vergisi kesilip kesilmeyeceği pek çok işveren için merak konusu. Bu konunun detaylarına şu şekilde değinelim;
Yemek parasının çalışana nakit ödendiği durumlarda yemek ücreti SGK ile Gelir Vergisi’ne tabii tutulmaktadır. Çünkü bu ödeme türü çalışana yapılan ek gelir olarak yansıtılmaktadır. Yani nakit ödenen yemek paralarından Gelir Vergisi kesilir.
İşçiye sunulan yemekhane hizmeti devlet tarafında ayni yardım olarak değerlendirilir. Bu durumda SGK primi hesaplanmaz ve Gelir Vergisi tarafında da bir istisna durumu söz konusu olur.
317 seri no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği kapsamında yapılan açıklamaya göre, Vergiden müstesna 2024 yılı günlük yemek bedeli istisnasının 170 TL olduğunu biliyoruz. Bu durumda yemek bedelinin kart ya da kupon şeklinde çalışana verilmesi mevzubahis olursa, kurum istisna tutarı kadar Gelir Vergisi’nden müstesna olacaktır.
Ancak, işveren 170 TL’yi aşan istisna durumlarında aşan kısım kadar vergiye tabi tutulur.
Konuyu en genel haliyle sigorta primi ve gelir vergisi şeklinde özetleyecek olursak;
İşverenin yemekhane veya bir kuruluştan alınan yemek hizmeti ile çalışanlarının yemek ihtiyacını gidermesi durumunda, hem Gelir Vergisi’nden hem de sigorta priminden muaf olacaktır.
Ayrıca işverenin çalışanına yemek kartı ya da yemek kuponu vererek bu ihtiyacı gidermesi halinde, sigorta primi hesaplanmayacak ve 2024 yılı için belirlenen yemek istisnası bedeli kadarı Gelir Vergi’sine dahil edilmeyecektir.
Nakit olarak ödenen yemek paraları içinse ödenen ücretin tamamı Gelir Vergisi’ne tabi tutulur. Sigorta primi içinse ancak yapılan ödemenin günlük asgari ücretin %6’sına kadar olan kısmı dahil edilmeyecek, bu tutarı aşan kısım kadarı değerlendirmeye alınacaktır.
Yemek bedelinin nakdi olarak ödeneceği durumlarda çalışanın işyerinde çalışacağı öngörülen gün sayısı idari şartnamede belirtilmektedir. Ödenecek ücret için belirlenen gün sayısı ise 22 veya 26 olarak hesaplanır. İşveren tarafından çalışana verilen yemek bedeli fiili çalışma karşılığı ödenen tutarlar olduğu için yemek istisnası ve koşulları iş sözleşmesinde yer almadığı sürece hukuken zorunlu değildir.
Bu nedenle raporlu ya da izinli olan çalışana yemek parasının ödenmesi durumuyla alakalı mevzuatta herhangi açık bir hüküm bulunmaz. Bu durum tamamen işveren insiyatifinde ve iş sözleşmesi kapsamında olan bir konudur.
Eğer iş sözleşmesinde aksi belirtilmemişse, işveren çalışanına çalışmadığı fiili günler için yemek ücreti ödememeyi tercih ederek, raporlu ya da izinli olduğu gün kadarını yemek ücretinden kesebilir.
Asgari ücretin üzerinde bir ücret olarak verilen ve yan haklar olarak tabir edilen yol, yemek vb. hizmetler, çalışan ve işveren arasında karşılıklı anlaşmaya dayalı, iş sözleşmesi, toplu iş sözleşmeleri ve İdari şartnamelere bağlı olarak belirlenen hizmetlerdir. Bu da iş sözleşmesi hükümlerinde bulunmadığı müddetçe hukuki açıdan bir zorunluluğu bulunmadığı anlamını taşır.
O yüzden yarım gün çalışana yemek verilip verilmeyeceği konusu tıpkı yukarıda belirttiğimiz gibi işveren insiyatifinde, iş sözleşmesi hükümlerine tabi olan bir durumdur. Sözleşmede aksi belirtilmediği sürece genel olarak pek çok işveren yarım gün için yemek hizmeti ya da yemek bedeli vermemektedir.
Çalışanların 6 saatlik bir mesai süresinde saat başına 4 dakika olmak üzere dinlenme süreleri mevcuttur. Bu durumda 6 saat çalışan bir personel için hukuki olarak 24 dakikalık mola hakkı bulunur. Mesai süresi 7 saat ve üzeri olan çalışanlar içinse, dinlenme süresi yarım saatten az olmamalıdır.
Evden çalışan personele yemek parası verilmesi aslında günümüz şartlarında 2 şekilde ele alınmalıdır. Pandemi nedeniyle zorunlu olarak uzaktan çalışan personeller ve sürekli olarak uzaktan çalışan personeller. Öncelikle pandemide evde çalışan personele yemek parası verilir mi, sorusunu inceleyelim.
Özellikle Covid-19 kapsamında pek çok iş yeri zorunlu olarak geçici bir süre evden çalışma sürecine girmiştir. İşçi sağlığını korumaya yönelik olan bu mecburi karar, normal şartlarda uzaktan çalışma kapsamı dahilinde kabul görmemelidir. Çünkü uzaktan çalışma durumu bu süreçte bir zorunluluk olmaktadır. Ayrıca bu zorunluluk süreci mevcut koşulların normale dönmesi ve sağlık açısından bir tehdit kalmaması durumunda eski sisteme dönecektir.
Dolayısıyla normal şartlarda çalışana sunulan yemek hakkının, uzaktan çalışma şartlarında da devam etmesi etik bir durumdur. Yani işçinin iş sözleşmesi uzaktan çalışma kapsamında ele alınmamalı ve koronavirüs sürecinde ev ile ofis arasında bir ayrım gözetilmemelidir.
Şimdi de normal süreçte uzaktan çalışma şartlarının ne olduğuna değinelim;
Aslında bu durumun yukarıda bahsettiklerimizden çok da bir farklı bulunmaz. İş Hukuku ilkeleri açık bir şekilde çalışanlar arasında eşitlik prensibini vurgular. Yani ofise gelen bir personele sunulan yan haklar, işveren inisiyatifi kapsamında evden çalışan personele de sağlanabilir. İş sözleşmeleri kapsamında eşitlik şartına uyulmadığı takdirde ise işverenin hukuki sorumluluğu ortaya çıkabilir. Burada önemli olan toplu iş sözleşmesi ya da bireysel iş sözleşmesi kapsamında bu konulara da değinilerek hükümleştirilmiş olmasıdır.
Ayrıca işveren çalışanlarına yemekhane hizmeti sunuyorsa, uzaktan çalışan elemanına günlük yemek maliyeti kadar ödeme yapabilir.
Konuyu kısaca genelleştirmek gerekirse, iş sözleşmesinde yer almadığı sürece işverenin çalışanına evden çalışma koşullarında yemek parası ödemesi zorunlu bir durum değildir. Ancak kimi çalışanına ödeyip, kimisine de ödemiyorsa işveren için hukuki bir sorumluluk doğabilir.
Resmi tatillerde çalışana yemek parası ödenip ödenmeyeceği konusu, işyeri sözleşme hükümleri ve ihale dokümanı yani İdari şartnameler kapsamında değerlendirilmektedir. Bu nedenle kurumun işçi yemek ücretlerini ne şekilde ve nasıl ödeyeceğine dair bilgileri İdari Şartnamede açıkça belirtmesi ve bu husustaki hükümlere detaylı şekilde yer vermesi işleri kolaylaştırır.
Böylece yemek hakkının hangi durumlarda kesileceği ya da kesilmeyeceği net bir şekilde belirlenmiş olur. Örneğin;
İşveren İdari Şartnameye veya sözleşmelere şöyle bir düzenleme eklerse;
“Ulusal bayramlarda ve tatil günleri hariç şekilde çalışanların işe gelmediği ya da izinli olduğu günler için yemek paraları kesilecektir.”
Çalışanın işe gelmediği günlerde yemek paraları kesilir.
Ya da işveren İdari Şartnameye veya sözleşmelere şöyle bir düzenleme eklerse;
“Ulusal bayramlar ve tatil günleri ile İş Kanunu’nda yer alan çalışanların diğer ücretli izinli olduğu günlerde yemek paraları kesilmeyecektir” (Diğer ücretli izinler: Yıllık izin, doğum izni, babalık izni, evlenme izni, ölüm izni)
Çalışanın hiçbir koşulda yemek parası kesilmez.
Eğer idari şartnamede bu tarz belirleyici bir hüküm belirtilmemişse ve işveren ile çalışan arasında İş Kanunu gereğince genel olarak yemek ya da yol hizmetinin verileceği hükmünü de kapsayan bireysel iş sözleşmesi veya toplu iş sözleşmesi varsa, genel tatil günlerinde de bu hakkın ödenmesi gerekir. Ancak bu ödemeler belirtilen 22 ya da 26 gün sınırını aşmamalıdır.
Yıllık izne çıkan bir personelin yemek parasında kesinti olur mu sorusu, aslında işletmeden işletmeye farklılık gösterebilir. Çünkü bu durum tıpkı diğer başlıklarda da bahsettiğimiz üzere işveren insiyatifinde olan, iş sözleşmesine ya da İdari Şartnameye bağlı bir durumdur.
İş Kanunu mevzuatında yemek parasının nakdi olarak ödeneceği düşünüldüğünde, “Çalışanın fiili çalışma günleri baz alınarak ödeme yapılmalıdır” hükmü yer alır. Bu durumda iş sözleşmelerinde ya da İdari Şartnamede aksi belirtilmediği sürece işveren tarafından izin sürecinde çalışana yemek parası ödemesi yapılmayabilir.
Ancak, işveren yemek parasını çalışanına teklif ettiği fiyatın içine dahil ederse ve yemek parasının kesilip kesilmeyeceğine dair açık beyan da sözleşmeye eklenmemişse, bu kez yıllık izin sürecindeyken ki yemek parası tutarı kadar personele ödeme yapılabilir.
Gördüğünüz üzere yıllık izin sürecinde çalışana yemek parasının verilip, verilmemesine yönelik net bir beyan bulunmamaktadır. Bu nedenle yemek ve yol bedeli gibi yan haklara ilişkin herhangi bir sorun yaşamamak adına işverenin bu konuda iradesini açık olarak belirtmesi en doğrusu olur. Bu tür hükümler İdari Şartname ya da sözleşmeler içerisinde “Diğer Hususlar” başlığı altında işlenmelidir.
Yukarıda verdiğim örnek metin burada da aynı şekilde kullanılabilir;
“Ulusal bayramlarda ve tatil günleri hariç şekilde çalışanların işe gelmediği ya da izinli olduğu günler için yemek paraları kesilecektir.”
Ya da;
“Ulusal bayramlar ve tatil günleri ile İş Kanunu’nda yer alan çalışanların diğer ücretli izinli olduğu günlerde yemek paraları kesilmeyecektir” (Diğer ücretli izinler: Yıllık izin, doğum izni, babalık izni, evlenme izni, ölüm izni)
Ramazan ayında yemek parası verilip, verilmeyeceği konusu yine sözleşmeye bağlı bir husustur ve mevzuatta hukuki açıdan herhangi bir yaptırımı bulunmamaktadır. Konuyu çalışanlarına yemek veren ve çalışanlarına yemek hizmeti vermeyen 2 tür işveren üzerinden değerlendirelim:
Çalışanlarına yemek hizmeti veren işletmeler:
Personelin yemek ihtiyacını karşılayan kurumlarda çalışan için yemek bir hakediş olmaktadır ve İdari Şartnamede yer alır. Böyle bir durumda sözleşme hükümlerinde aksi yer almadığı müddetçe Ramazan’da oruç tutacağını beyan eden işçinin bu süre içindeki yemediği yemeğin bedeli hesaplanarak işçiye ödenmelidir. Ayrıca bu bedeli yemek kartı ya da yemek kuponu şeklinde veren işletmelerde de çalışanın yemek hakkı kesilmez ve kart bakiyesine yansıtılır. Yani personel oruç tutsun ya da tutmasın fark etmeksizin yemek kartından kesinti yapılmaz. Pek çok işveren Ramazanda oruç tutan personele yemek bedeli hakkını kesintisiz olarak tanır.
Çalışanlarına yemek hizmeti vermeyen işletmeler;
Personelin yemek ihtiyacını karşılamayan ve öğle yemeği vermeyen bir kurum için Ramazanda da herhangi bir yemek ödemesi yapılmayabilir.
Bu durumun belirleyicisi işveren insiyatifinde toplu iş sözleşmesi, iş sözleşmesi ya da İdari Şartnamedeki hükümlerdir.
Bu durumda genel bir genelleme yapacak olursa, çalışanlarına yemek hizmeti veren bir kurum Ramazanda oruç tutan personele oruç tutacağını beyan etmesi durumunda yemek bedeli ödeyebilir. Normal zamanda da yemek hizmeti vermeyen bir kurumun ise Ramazanda da kanunen yemek ücreti ödemesi beklenmez.
Konuya öncelikle kıdem tazminatında ücretin belirlenmesi ile ilgili bilgileri vererek başlayalım.
Kıdem tazminatı hesaplaması çalışanın aldığı son ücret üzerinden yapılmaktadır. Yani bu ücret bordroya yansıyan son fiyat olmamakla beraber çalışanın son 1 ay öncesinde aldığı maaşı kapsar. Bununla beraber kıdem hesaplamasına personelin asıl kazancına ek olarak işverenden aldığı diğer kazançlarda dahil olmaktadır. Peki, bu kazançlar neler?
Kıdem tazminatına eklenecek ödemelerin genel niteliği aşağıdaki gibi olmalıdır;
Bu durumda yemek ve yol parası gibi süreklilik arz eden ödemeler kıdem tazminatına eklenmek zorundadır. Bu konudaki yasal düzenlemede yazan maddeyi ekleyerek başlayalım ve bunu sadeleştirerek detaylandıralım:
1475 sayılı İş Kanunu kapsamında kıdem tazminatını düzenleyen madde açıkça şunu belirtir; “Kıdem tazminatına esas olacak ücretin hesabında 26’ncı maddenin birinci fıkrasında yazılı ücrete ilaveten işçiye sağlanmış olan para ve para ile ölçülmesi mümkün akdi ve kanundan doğan menfaatler de göz önünde tutulur.”
Yani bunun anlamı şudur; bir çalışana yol, yemek gibi ücretler maaşına ek olarak ödeniyorsa, bu ödemelerin hepsinin kıdem tazminatına dâhil edilmesi gerekmektedir.
Kısaca süreklilik arz eden ücretler ya da menfaatler brüt olarak hesaplamaya dâhil edilir, süreklilik arz etmeyenler ise dahil etmez. Bunu şöyle bir örnekle ele alalım: Bir çalışana her Ramazan Bayramında kumanya paketi veriliyorsa paketin değeri 12’ye bölünmeli ve 1 aya denk düşen tutar kadarı çalışanın kıdem tazminatına eklenmelidir.
İşveren çalışanına sağladığı yemek hizmetini nakdi, yemek kartı, yemekhane, yemek kuponu ya da Catering ile sağlıyor olabilir. Hizmet karşılığı ne şekilde sağlanırsa sağlansın, yemek bedelinin kıdem tazminatına eklenerek hesap yapılması hukuki bir zorunluluktur. Üstelik bu durum yemek yardımının bordroda yer alıp almaması durumuna göre de değişkenlik göstermez. Bordroda olsun ya da olmasın yemek bedeli mutlaka kıdem tazminatına yansıtılmalıdır.
Peki, yemek parası kıdem tazminatına nasıl eklenir? Farazi bir kıdem tazminatı hesaplayarak durumu örneklendirelim.
Çalışanımızın kıdem süresi 3 yıl 141 gün olsun, kıdem için her 1 yıl 30 günlük tutar kapsamında olur. Böylece çalışanın çalıştığı yıl sayısı ile hesaplama yapalım:
3 x 30 = 90
Şimdi gelelim 141 gün için kaç günlük kıdem ödeneceğine. Bunun için şöyle bir oran hesabı yapılır.
365 güne 30 gün ise 141 güne x gün?
x = 141 x 30 / 365 = 11,5 gün. Demek ki 141 gün için ödenecek gün sayısı da 11,5 günmüş.
Toplam kıdem tazminatı: 90 + 11,5 = 101,5 gün.
Şimdi de kıdem tazminatına esas günlük ücretini hesaplayarak devam edelim. Bunun için son brüt ücret dikkate alınmaktadır. Biz çalışanımızın asgari ücretli bir çalışan olduğunu düşünelim.
2022 yılı brüt asgari ücret aylık 5.004 TL’dir. Böyle bir çalışanın 1 günlük brüt asgari ücreti ise; 5.004 TL / 30 = 166,8 TL’dir.
Çalışanımızın Ticket Restaurant Yemek Kartı ile yemek bedeli aldığını varsayalım ve bu bedel günlük yemek bedeli istisnası (51 TL) kapsamında 22 gün üzerinden hesaplanıyor olsun;
Haftada 5 gün çalıştığı için 22’den hesaplayarak işlemimizi yapalım. 51 x 22 = 1.122TL
1.122 / 30 = 37,4 TL
Yemek parası dahil Kıdem tazminatı hesaplama formülü;
En son günlük brüt ücret + Günlük Ticket Restaurant Kart ücreti x Toplam kıdem tazminatı günü
İşverenlerin yemek ücreti hakkında en çok merak ettiği 16 sorunun cevabını artık detaylarıyla biliyorsunuz. Genel bir özetleme yapmak gerekirse, çalışana sunulan yemek hakkı toplu iş sözleşmesi, iş sözleşmesi ya da İdari Şartnamede belirtilmediği sürece zorunlu bir hizmet değildir. Ancak sözleşme kapsamına alındığı takdirde hukuki bir boyut kazanmakta ve zorunlu olmaktadır.
Yukarıda maddelediğimiz pek çok sorunun cevabı da bu hükümlere göre değişkenlik gösteriyor. İşverenin sözleşme detaylarını iyi belirlemesi ve yemek, yol gibi yan haklar konusunda sözleşmelerin “diğer hususlar” bölümüne detaylı şekilde eklemeler yapması işleri çok daha kolay hale getirmektedir.
Ayrıca çalışanına yemek hizmeti veren bir kurum için yemek bedelinin nakdi ödenmesi yerine, yemek kartı ya da kuponunun tercih edilmesi işletmeyi vergi indirimleri, personel gider harcamalarında muafiyet durumları, operasyonel ve muhasebesel kolaylıklar sağlaması açısından çok daha avantajlı hale getirmektedir.
Siz de yemek bedeli öderken kazanan şirketlerden olmak isterseniz, hemen Ticket Restaurant yemek kartının avantajlı dünyasına adım atın.