İbraname Nedir? Alacak Verecek İşlemlerinde Önemli Belge
VERGİ VE MUHASEBE

Yemek Kartı ile SGK Uyumlu Uygulamalar

Eklenme: 20.11.2025 Güncelleme: 20.11.2025
5 dakika okuma süresi
Ana sayfa > Blog >Yemek Kartı ile SGK Uyumlu Uygulamalar
 

 

Yemek Kartı ile SGK Uyumlu Uygulamalar

sgk uyumu

Yemek desteği, çalışan motivasyonunu artırırken şirketlerin günlük işleyişini de kolaylaştıran önemli bir uygulama.  Ancak bu desteğin SGK mevzuatına uygun şekilde uygulanmaması, işverenler için ciddi maliyet ve ceza risklerini beraberinde getirir. Özellikle nakit yemek yardımları bordro yükünü artırırken belli bir tutar üzerinde SGK primine tabi oldukları için işletmelerin finansal planlamasını zorlaştırabilir. Yemek kartı ise SGK işçi ve işveren primlerinden bir üst limit olmadan istisna olduğu için hem işverenin hem de çalışanın faydasına olan, mevzuatla uyumlu bir çözüm sunar.

SGK Mevzuatında Yemek Yardımı Nasıl Düzenleniyor?

Çalışanlara yemek desteği sağlamak doğrudan bir yasal zorunluluk olmasa da işverenlerin iş gücünü koruma ve verimliliği artırma sorumluluğu kapsamında sıkça tercih edilen bir uygulamadır. Ancak bu desteğin hangi yöntemle sunulduğu, SGK mevzuatı açısından büyük fark yaratır.

Nakit olarak verilen yemek yardımları sadece 158 TL’ye kadar SGK işçi ve işveren primlerinden istisna tutulur. Üzerinde verilen her tutar SGK işçi ve işveren primine tabi olur. Yani işveren, çalışanına destek sağlamak isterken farkında olmadan vergi maliyetini artırır. 

Bu durum, işverenin iyi niyetle sağladığı bir yan hakkın şirket bütçesinde ek yük yaratmasına sebep olur. Dolayısıyla yemek desteği sunarken yöntemin doğru belirlenmesi kritik önem taşır.

Yemek Kartı ile SGK Muafiyetinden Yararlanmak

31 Aralık 2024’te yayımlanan SGK Genelgesi ile yemek kartlarından SGK İşçi ve İşveren Prim limitleri kaldırıldı. Bu da işvereninin çalışanına yemek ödeneğini yemek kartı üzerinden vermesi durumunda ne kadar olursa olsun hiçbir şekilde SGK işçi ve işveren primine dâhil edilmeyeceği anlamına gelir. Bu durum işverenin bordro maliyetlerinde ciddi bir avantaj elde etmesini sağlar.

Yemek kartı yalnızca işveren için değil, çalışan için de kazançlıdır. Çalışan, vergi veya prim kesintisi olmadan tam tutarında yemek desteği alır. Böylece alım gücü korunur, işverenin sağladığı destek daha görünür ve etkili hale gelir.

.

İşverenler İçin 3 Kritik Avantaj

1. Çalışanın Yemek Yeme Garantisi

Nakit olarak sunulan yemek yardımlarında bazı handikaplar vardır. Öncelikle, muhasebe süreçlerine ek yük olabilen bu uygulama; çalışanların maddi olarak önceliği yemeğe değil farklı ihtiyaçlarına ayırabilmesi nedeniyle tam olarak amacına da ulaşamaz. Çalışanlar nakit olarak verilen yemek ödeneğini kredi kartı, kira vs gibi farklı alanlarda kullanarak öğle yemeğini geçiştirebilir ve bu da orta vadede onların daha verimsiz bir mesai yapmalarına sebep olur. 

Oysa yemek kartı uygulaması sayesinde çalışanlar bu ödeneği sadece gıda ihtiyaçlarına yönelik harcayabildiği için öğün atlama, aç kalma gibi riskler ortadan kalkar.  Bu da işverenin bir yan hak olarak sunduğu yemek ücretinin amacına ulaşmasını sağlar. Öğle veya akşam öğünlerini atlamayan çalışanlar, daha motive biçimde işe devam edebilirler.

2. Maliyet Avantajı

Nakit yemek yardımları, bordro üzerinde 158 TL’ye kadar SGK priminden istisnadır, üzerindeki her bir TL SGK işçi ve işveren primine tabidir. Bu da işverenin aynı destek için daha yüksek maliyet üstlenmesine yol açar. Yemek kartı üzerinden yapılan ödemeler üst limit olmaksızın SGK istisnası kapsamına girer. Dolayısıyla işveren, çalışanlarına aynı değerde bir destek sunarken çok daha düşük maliyetle süreci yönetebilir.

Bu avantaj özellikle kalabalık çalışan kadrolarına sahip şirketlerde daha belirgin hale gelir. Yüzlerce çalışanı olan bir firmada her gün kişi başına sağlanan yemek desteğinin yıl sonunda ne kadar büyük bir vergi maliyeti avantajı yarattığını rakamlarla görmek mümkündür. Bu sayede işveren, bütçesini daha verimli planlayabilir ve tasarruf ettiği kaynağı farklı yan haklara veya yatırımlara yönlendirebilir.

Maliyet avantajı şirketlerin rekabet gücünü yalnızca kısa vadede değil, uzun vadede de artırır. SGK istisnasından yararlanarak sağlanan tasarruf, işletmenin sürdürülebilir büyümesine katkı sunar. 

 

3. Çalışan Memnuniyeti

Çalışanların beklentilerinden biri, kendilerine sunulan yan hakların eksiksiz ve kesintisiz şekilde ulaşmasıdır. Yemek kartı sayesinde vergi ve prim kesintisi olmadan doğrudan tam tutarında destek alırlar. 

Çalışan memnuniyetinin artmasında yemek kartlarının sunduğu özgürlük de önemli bir rol oynar. Kartın geniş kullanım ağı sayesinde çalışan dilediği restoran, kafe veya marketten kendi damak tadına uygun seçim yapabilir. Bu da tek tip menü zorunluluğunu ortadan kaldırarak çalışanlara bireysel tercih hakkı tanır.

Sonuçta çalışanların kendilerini değerli hissetmeleri, işverenin lehine yansır. Daha motive bir ekip, daha yüksek verimlilik anlamına gelir. Yemek kartı yalnızca finansal bir avantaj sağlamakla kalmaz; aynı zamanda iş ortamında moral, motivasyon ve sadakati de artıran güçlü bir araç haline gelir.

SGK Uyumunun Güvencesi: Yemek Kartı

Yemek kartları aynî yardım olarak kabul edildiği ve SGK priminden muaf olduğu, belirlenen günlük bedel tutarında prime esas kazanca tabi tutulmadığı için hesaplamalarda karmaşaya da yol açmaz.

Bu durum da ödenen sigorta primleri gibi hesaplamalarda muhasebe departmanlarının işini kolaylaştırır; herhangi bir karmaşa yaşanmasının önüne geçer.

Kısacası yemek kartı uygulaması; işveren için maliyet avantajı, çalışan için ise değerli bir yan hak anlamına geliyor. Bunların yanı sıra SGK süreçlerine uyumluluğuyla işletmenin hem finansal hem de yasal yönden güçlü kalmasını sağlıyor.

İşveren olarak çalışanlarınıza avantaj sağlamak için yemek kartı SGK uyumlu çözümleri tercih edin, hem mevzuata uyun hem de maliyet avantajı kazanın.