İçindekiler
Hayatlarının belirli dönemlerinde çalışma hayatına ara vermek zorunda kalan anneler için sosyal güvenlik sisteminde önemli bir hak vardır: Doğum borçlanması. Bu borçlanma türü, en az “Kısmi emeklilik şartları nelerdir?” sorusu kadar sık merak ediliyor.
Kadın çalışanların doğum nedeniyle iş gücünden uzak kaldıkları sürelerin emeklilik hesabına dahil edilmesini sağlayan bu uygulama hem sosyal adaletin sağlanmasına katkıda bulunmakta hem de annelere emeklilik yolunu kolaylaştırmaktadır. SGK hizmet borçlanması kapsamında değerlendirilen doğum borçlanması belirli şartlar dahilinde emeklilik prim günleri hesabına katılabilir ve prim ödeme gün sayısı artırılarak emeklilik yaşı düşürme avantajı sunar. Şimdi doğum borçlanmasının kimleri kapsadığı, ne kadar süreyle yapılabileceği, nasıl hesaplandığı ve emekliliğe etkileri gibi tüm detaylara göz atacağız. Ayrıca EYT doğum borçlanması hakkında merak edilenleri de açıklığa kavuşturacağız. Hem mevcut çalışan annelere hem de gelecekte emeklilik planı yapanlara yol gösterici bir rehber olması dileğiyle…
Doğum borçlanması, kadın sigortalıların doğum nedeniyle çalışamadıkları süreleri SGK borçlanma kapsamında ödeyerek, emeklilik için gerekli prim gün sayılarını artırmalarına olanak tanıyan bir uygulamadır. Bu uygulama, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’na göre düzenlenmiş olup, sigortalı kadınların doğumdan sonra çalışamadıkları en fazla 2 yıla kadar olan süreyi emeklilik hesabına dahil etmek üzere SGK’ya prim ödeyerek borçlanabilmesi anlamına gelir.
Bu haktan yararlanabilmek için belirli şartların sağlanması gerekir. Öncelikle doğum borçlanması yapılabilmesi için doğumdan önce sigortalı olunmuş olması şarttır. Yani doğumdan önce adınıza bir sigorta kaydı yapılmış olmalı ve doğumdan sonraki iki yıllık sürede sigortalı olarak çalışmamış olmanız gerekmektedir. Ayrıca çocuğun sağ olarak doğmuş ve yaşamış olması da temel şartlar arasındadır. Her çocuk için iki yıla kadar doğum borçlanması yapılabilir ve en fazla üç çocuk için bu haktan yararlanılabilir. Bu da toplamda altı yıl yani 2160 güne kadar emeklilik prim günleri kazandırma imkânı demektir.
Sosyal güvenlik söz konusu olduğunda SGDP de çok sık araştırılan bir terim. Dilerseniz doğum borçlanmasının detaylarına geçmeden önce “SGDP Destek Primi Nedir?” sorusunun cevabına da bir göz atabilirsiniz.
Emekliliği pek çok farklı başlıkta incelemek mümkün. 4A, 4B ve 4C gibi üç farklı sigorta seçeneğiyle emekli olunabildiği gibi “Malülen emeklilik nedir?” gibi sık araştırılan farklı emeklilik kapsamları da bulunuyor. Doğum borçlanması da emeklilikle ilişkili kavramlardan bir diğeri…
Doğum borçlanması şartları gereği her doğum için en fazla 720 gün yani iki yıl borçlanma yapılabilir. Ancak bu süre yalnızca doğumdan sonra çalışılmayan günleri kapsar. Yani eğer anne doğumdan sonraki iki yıllık süre içinde bir kısmını çalışarak geçirmişse, yalnızca çalışmadığı günler borçlanma kapsamına girer. Toplamda ise üç doğuma kadar bu haktan yararlanılabilir. Bu da toplamda 2160 gün yani yaklaşık altı yıl gibi ciddi bir sigorta prim günleri avantajı sağlar. Bu süre, özellikle emeklilik yaşına yaklaşan kadınlar için emeklilik yaşı düşürme konusunda etkili olabilir.
Kanunen tanınan bu hak, sigortalı olan tüm kadınlara eşit şekilde sunulur. Yani sadece özel sektörde çalışan kadınlar değil, memur statüsündeki kadın çalışanlar da bu haktan faydalanabilir. Ayrıca doğum sonrası ücretsiz izin kullanan kadınlar da bu süreyi borçlanabilir. Böylece hem çocuk bakımını üstlenme süreci desteklenmiş olur hem de çalışma hayatına dönüşte emeklilik hesaplama açısından dezavantaj yaşanmaz. SGK borçlanma işlemleri sayesinde kadınlar, doğum nedeniyle iş gücünden uzak kaldıkları dönemi dezavantaja dönüştürmeden avantaja çevirebilir.
1 çocuk için doğum borçlanması, en fazla 720 güne yani yaklaşık 2 yıla denk gelir. Bu süre, annenin doğumdan sonra çalışmadığı döneme bağlı olarak değişebilir. Eğer anne doğumdan sonraki iki yıl boyunca hiç çalışmadıysa, tam 720 gün borçlanabilir. Bu günlerin SGK prim borçlanması kapsamında satın alınması ile emeklilik prim günleri hesabına eklenir. Böylece emeklilik hesaplama süreci hızlanır ve emeklilik yaşı düşürme imkânı doğar. Bu nedenle özellikle bir çocuğu olan ve emekliliğine az kalmış anneler için “1 çocuk doğum borçlanması ne kadar?” sorusu oldukça önemlidir.
2 çocuk için yapılacak doğum borçlanması toplamda 1440 gün yani dört yıl gibi bir süreci kapsar. Annenin her iki doğumdan sonra da tam iki yıl boyunca çalışmadığı varsayılırsa, maksimum süreden faydalanabilir. Bu süre, emeklilik prim günleri açısından ciddi bir katkıdır ve sigorta prim günleri hesaplamasında önemli rol oynar. Özellikle EYT doğum borçlanması kapsamında değerlendirme yapan kadınlar için “2 çocuk doğum borçlanması ne kadar?” sorusu merak konusudur.
Üç çocuk sahibi kadınlar için en avantajlı doğum borçlanması seçeneği devreye girer. Çünkü üç çocuk için toplamda 2160 gün yani altı yıl borçlanmak mümkündür. Bu da annelere emeklilik konusunda önemli bir zaman kazandırır. Özellikle eksik sigorta prim günleri olan veya emeklilik yaşını öne çekmek isteyen kadınlar için büyük bir fırsattır. SGK hizmet borçlanması kapsamında bu borçlanma yapılabilir ve emeklilik hesaplama sürecine doğrudan katkı sağlar.
Doğum borçlanması hesaplama süreci, belirli kriterlere bağlı olarak yapılmaktadır. En temel unsur, borçlanılacak gün sayısı ve prime esas günlük kazanç tutarıdır. SGK, doğum borçlanması için başvuran kadının talep ettiği gün sayısını, ilgili doğum sonrası çalışılmayan süreye göre belirler. Ardından, başvuran kişi bu günler için ne kadar ödemek istediğine, yani hangi günlük kazanç üzerinden borçlanma yapacağına karar verir. 2025 yılı için belirlenen alt ve üst sınırlar arasında bir rakam seçilerek bu çarpım yapılır ve toplam doğum borçlanması tutarı hesaplanmış olur.
Brüt asgari ücret: 26.005,50 TL
Günlük borçlanma bedeli: 26.005,50 TL x 0,32 %30 = 277,39 TL
Dolayısıyla karşımıza, 2025 yılı için aşağıdaki hesaplama sonuçları çıkacaktır:
1. doğum için 720 günlük toplam borç: 720 x 277,39 TL = 199.721 TL
2. doğum için 1440 günlük toplam borç: 1440 x 277,39 TL = 399.442 TL
3. doğum için 2160 günlük toplam borç: 2160 x 277,39 TL = 599.163 TL
“Doğum borçlanması nasıl yapılır?” sorusu, birçok kadın sigortalının aklını kurcalayan önemli bir detaydır. Bu işlem, Sosyal Güvenlik Kurumu’na yazılı dilekçe ile başvurarak veya e-Devlet üzerinden çevrim içi olarak yapılabilir. Başvurunun ilk adımı, borçlanma yapılacak doğuma ilişkin belgelerin hazırlanmasıdır. Bunlar arasında çocuğun doğum belgesi, nüfus kayıt örneği ve çalışılmayan dönemleri gösterir belgeler bulunur. Eğer bu belgelerde bir eksiklik varsa, SGK doğum borçlanması başvurusunu işleme koymaz ve eksikliklerin tamamlanmasını ister.
Başvuru, kişinin bağlı bulunduğu SGK müdürlüğüne doğrudan yapılabileceği gibi, e-Devlet üzerinden de çevrim içi olarak gerçekleştirilebilir. e-Devlet sisteminde “4A ya da 4B Doğum Borçlanması Başvurusu” ekranı üzerinden başvuru formu doldurulabilir. Sistem üzerinden yapılan başvurular da SGK tarafından incelenir ve uygun görüldüğünde borçlanılacak gün sayısı ile birlikte ödenecek toplam tutar hesaplanır. Bu hesaplama sonucunda sistemde yer alan "Borçlanma Bilgilendirme Belgesi" aracılığıyla ödeme bilgilerine ulaşılabilir. Bu belge üzerinden ödeme işlemleri bankalara ya da SGK veznelerine yapılabilir.
Doğum borçlanmasının en önemli etkisi, kadın sigortalıların emeklilik sürecine doğrudan katkı sağlamasıdır. Borçlanma sayesinde eksik emeklilik prim günleri tamamlanabilir ve böylece emeklilik yaşı düşürme avantajı elde edilebilir. Özellikle emeklilik hesaplama sürecinde birkaç yıl geriden gelen kadın çalışanlar için doğum borçlanması, sigorta prim günleri eksikliğini kapatma açısından ciddi önem taşır. Bu borçlanma ile birlikte SGK hizmet borçlanması kapsamında geçmişe dönük prim ödeme gün sayısı artırılabilir. Bu da hem prim gün sayısına hem de sigortalılık süresine olumlu etki eder.
Ayrıca doğum borçlanması, yalnızca emeklilik yaşına değil, bağlanacak maaşın miktarına da etki eder. Daha yüksek prime esas kazançtan yapılan borçlanmalar, emekli aylığını da yükseltebilir. Bu nedenle doğum borçlanması hesaplama sürecinde seçilen günlük kazanç miktarı, uzun vadede emeklilik yaşam kalitesini doğrudan etkileyebilir. Dolayısıyla anneler için bu, stratejik bir tercih haline gelir.
Bu hak sayesinde kadın çalışanlar, annelikle çalışma hayatı arasında sıkışmadan, iki alanı da güvence altına alabilir. Emeklilik için gerekli şartları tamamlamak isteyen her kadın doğum borçlanması şartları hakkında bilgi edinmeli ve SGK prim borçlanması seçeneklerini değerlendirmelidir.