İçindekiler
Kadın çalışanların iş hayatındaki önemli haklarından biri olan evlilik tazminatı, “Kıdem tazminatı nedir?” sorusunun cevabı kadar sık bilinmeyen ama oldukça kritik bir konudur. Bu hak, özellikle evlilik sonrası işten ayrılmayı düşünen kadınlar için ciddi bir mali güvence sunar. İş Kanunu çerçevesinde şekillenen bu uygulama, iş hukuku kadın hakları açısından değerlendirildiğinde işveren ile çalışan arasındaki dengeyi gözeten önemli bir düzenleme olarak kabul edilebilir. Çalışan hakları işten ayrılma sürecinde çoğu zaman göz ardı edilse de kıdem tazminatı evlilik nedeniyle alınabilecek bir hak olarak öne çıkar. Evlilik sebebiyle işten ayrılma tazminatı olarak da bilinen bu uygulama, belirli şartlar sağlandığında kadın işçiye fesih bildirimi yapmadan işten ayrılma ve tazminat alma hakkı tanır.
Evlilik tazminatı, kadın çalışanın evlenmesini takiben bir yıl içinde işten ayrılması durumunda kıdem tazminatına hak kazanması anlamına gelir. Bu hak, yalnızca kadın çalışanlara tanınmış özel bir ayrıcalıktır ve İş Kanunu fesih hükümleri kapsamında değerlendirilir. Evlilik kıdem tazminatı hesaplama işlemleri, çalışan kişinin aynı işyerindeki hizmet süresine göre değişkenlik gösterir. Evlilik nedeniyle işten ayrılan kadın, herhangi bir hak kaybına uğramadan kıdem tazminatını talep edebilir. Bu noktada işçi alacakları kapsamında doğan evlilik tazminatı tıpkı normal bir kıdem tazminatı uygulaması gibi, işveren tarafından ödenmek zorundadır. İş Kanunu madde 14, bu uygulamanın yasal zeminini oluşturur.
Hukuki çerçevede bu düzenleme, kadınların evlilik sonrası mağduriyet yaşamalarını engellemeye yönelik geliştirilmiştir. Özellikle kadın çalışan hakları açısından bu düzenlemenin varlığı, Türkiye’de iş hukuku mevzuatının toplumsal yapıya duyarlı yönlerinden biridir. Evlilik sonrası yaşanabilecek kariyer değişiklikleri ya da taşınma gibi sebeplerle işten ayrılmak durumunda kalan kadınlar için bu tazminat, büyük bir güvence oluşturur.
Peki bir başka tazminat türü olan ihbar tazminatına dair bilgi sahibi misiniz? “İhbar tazminatı nedir?” içeriğimize şimdi göz atarak bilgilerinizi güncelleyebilirsiniz.
Evlilik tazminatından yararlanabilmek için bazı temel şartların sağlanması gerekmektedir. İlk olarak bu hak yalnızca kadın çalışanlara tanınmıştır; erkek çalışanların böyle bir hakkı yoktur. İkinci önemli koşul ise işçinin evlilik tarihinden itibaren bir yıl içerisinde işten ayrılmasıdır. Evlendikten sonra kaç yıl içinde tazminat alınır sorusunun cevabı da buradan gelir: Sadece 1 yıl içerisinde yapılacak başvurular geçerli kabul edilir. Bu süre aşıldığında, evlilik nedeniyle kıdem tazminatı alma hakkı ortadan kalkar.
Bir diğer önemli şart, kadının kendi isteğiyle ve noter aracılığıyla işverene yazılı bir bildirim yapmasıdır. Bu bildirimin açıkça evlilik nedeniyle işten ayrılmak amacıyla yapılması gerekir. Noter kanalıyla yapılan bu fesih bildirimi evlilik gerekçesiyle yapılmışsa, işveren bu talebi kabul etmek zorundadır. Evlilik tazminatı şartları arasında en kritik nokta budur. Çünkü bazı işverenler sözlü bildirimi yeterli görmeyebilir ya da çalışanın kararını caydırmak için çeşitli yollar deneyebilir.
Ayrıca çalışanın iş yerinde en az bir yıl çalışmış olması gerekir. Evlilik tazminatı almak için kaç yıl çalışmış olmak gerekir sorusunun yanıtı budur: En az bir yıl. Bu süreden daha az çalışmış kadın işçiler, evlilik nedeniyle işten ayrılsalar dahi kıdem tazminatı evlilik kapsamında ödeme alamazlar. Tüm bu şartlar sağlandığında, kadın çalışan iş hukuku kadın hakları çerçevesinde güvence altına alınmış olan evlilik tazminatını talep etme hakkına sahip olur.
Evlilik tazminatının hesaplama yöntemine geçmeden önce, “Kötü Niyet Tazminatı Nedir?” içeriğimizi de anımsatmak isteriz.
Evlilik tazminatı hesaplama işlemi, tıpkı kıdem tazminatı hesaplamalarında olduğu gibi çalışanın iş yerinde geçirdiği süreye ve son brüt maaşına göre yapılır. Hesaplama sırasında son brüt ücret esas alınır ve her yıl için 30 günlük brüt ücret kadar ödeme yapılır.
Örneğin işçinin bir işyerinde çalışma süresi 5 yıl ve son aldığı ücret de 35.000 TL olsun.
Evlilik tazminatı = 5 x 35.000 = 165.000 TL şeklinde olacaktır.
Kadın çalışan evlilik nedeniyle işten ayrıldıktan sonra aynı işyerinde tekrar çalışmak isteyebilir. “Evlilik tazminatı alıp aynı işyerinde çalışabilir miyim?” sorusu sıkça sorulur ve bunun önünde yasal bir engel de yoktur. Ancak evlilik nedeniyle kıdem tazminatı aldıktan sonra aynı işyerine kısa süre içinde geri dönen çalışan için Türk Medeni Kanunu’nun 2. maddesi uyarınca hakkın kötüye kullanımı şüphesi doğabilir. Bu durumda işveren, ödenen tazminatın geri alınması için yasal girişimlerde bulunabilir.
Yargıtay kararlarına göre, kıdem tazminatı evlilik nedeniyle alınıp aynı işyerine kısa sürede dönülmesi durumunda bu durum kötü niyetli davranış olarak değerlendirilebilir. Özellikle 1-2 ay gibi kısa sürelerde işyerine dönülmesi, evlilik tazminatı alımını geçersiz kılabilir. Bu nedenle evlilik tazminatı alan kişi aynı işyerinde çalışabilir mi sorusuna verilecek yanıt, ne kadar süre sonra geri dönüldüğüne ve önceki fesih sürecinin dürüstlük kurallarına uygun olup olmadığına göre değişir.
Ancak belirli bir süre geçtikten sonra, örneğin 1 yıl sonra yeniden aynı işyerinde çalışmak genellikle sorun teşkil etmeyecektir. Çünkü bu durumda önceki iş sözleşmesi tamamen sona ermiş, üzerinden de makul kabul edilebilecek bir süre geçmiştir. Yine de her somut durumun özelliğine göre değerlendirme yapılması gerektiği unutulmamalıdır. Kadın çalışan hakları kapsamında bu durum sık karşılaşılan bir soru olup, iş hukukçularından bireysel danışmanlık almak gerekebilir.
2025 yılı itibarıyla evlilik tazminatına dair temel yasal çerçevede büyük bir değişiklik yapılmamıştır. Ancak iş hukuku sürekli gelişen ve güncellenen bir alan olduğundan, evlilik tazminatı yeni yasa söylentileri zaman zaman gündeme gelmektedir. Kamuoyunda tartışılan bazı öneriler arasında bu hakkın erkek çalışanlara da tanınması veya kapsamın daha esnek hâle getirilmesi gibi düzenlemeler yer almıştır. Henüz Resmî Gazete’de yayımlanmış bir yasa değişikliği olmasa da, kadın çalışan hakları konusunda sosyal taleplerin arttığı bir dönemde, evlilik tazminatı konusunda yeni düzenlemeler yapılması ihtimali göz ardı edilmemelidir.
Evlilik tazminatı yalnızca kadın çalışanlara tanınan bir haktır. İş Kanunu’nun 14. maddesi gereğince, kadın işçi resmi olarak evlendikten sonra bir yıl içerisinde işten ayrılması halinde kıdem tazminatı almaya hak kazanır. Bu uygulama evlilik kıdem tazminatı olarak adlandırılır ve erkek çalışanlar için geçerli değildir.
Evlilik nedeniyle işten ayrılma tazminatı, çalışanın brüt maaşı üzerinden hesaplanır. Her bir çalışma yılı için 30 günlük brüt ücret tutarında ödeme yapılır. Örneğin 3 yıl çalışan bir kadının brüt maaşı 40.000 TL ise; 3 x 40.000 TL = 120.000 TL brüt tazminat ödenir. Evlilik tazminatı hesaplama işleminde ayrıca fazla mesai, prim, ikramiye gibi ek ödemeler de hesaba katılabilir. Damga vergisi dışında herhangi bir kesinti yapılmaz.
Kadın çalışanlar evlendikten sonra en geç bir yıl içinde evlilik nedeniyle işten ayrıldıklarını belgelemeleri hâlinde kıdem tazminatına hak kazanırlar. Bu süre yasal olarak belirlenmiş olup, evlilik tarihinden itibaren başlar. Evlendikten iki yıl sonra yapılan başvurular işten ayrılma tazminatı kapsamında değerlendirilmez. Bu nedenle başvuruların zamanında yapılması hayati öneme sahiptir.
Evlilik tazminatını aldıktan sonra aynı işyerinde çalışmak mümkündür ancak bu konuda dikkat edilmesi gereken bazı önemli hususlar vardır. Yargıtay kararlarına göre, çok kısa bir süre içinde aynı işyerinde yeniden işe başlamak, kötü niyetli davranış olarak değerlendirilebilir. Bu durumda işveren, ödediği tazminatın iadesini talep edebilir.
Evlilik tazminatına hak kazanabilmek için kadın çalışanın aynı iş yerinde en az bir yıl süreyle çalışmış olması gereklidir. 1 yıldan daha az süre çalışanlar, evlilik nedeniyle işten ayrılsalar bile bu hakka sahip olamazlar.