İşletmeniz için Yararlanabileceğiniz Vergi Avantajları

Vergi, istisnasız tüm işletmelerin en önemli gider kalemlerinden biri. Yüksek yemek KDV oranı, işletmelerin kârlılığını önemli ölçüde etkiliyor. Vergi ödemeleri, işletmelerin nakit akışını olumsuz etkileyebildiği gibi yatırım ve büyüme planları için gerekli olan kaynakları da azaltabiliyor. Neyse ki devlet tarafından belirlenen vergi kanun ve politikaları, işletmelerin vergi yükünü hafifletmek için çeşitli teşvik ve istisnalar da içeriyor. Bu kanun ve istisnaları bilmek işletmelere önemli oranda vergi avantajı sağlıyor. Bu yazımızda vergi avantajı nedir ve işletmeniz için yararlanabileceğiniz vergi istisnaları nelerdir gibi soruların yanıtlarını bulabilirsiniz.

Vergi avantajı nedir?

Vergi avantajı nedir sorusunu; vergi kanunlarındaki yasal düzenlemelerden yararlanarak mükelleflerin ödemesi gereken vergi miktarını azaltması veya vergi ödeme yükümlülüğünden muaf tutulması şeklinde tanımlayabiliriz. Vergi avantajları; işletmenin büyüklüğüne, faaliyet gösterdiği sektöre ve yasalara bağlı olarak değişkenlik gösterebiliyor.

İşletmelerin vergi avantajlarından yararlanmak için vergi mevzuatını takip etmeleri, kayıt tutmaya özen göstermeleri, beyannamelerini zamanında vermeleri büyük önem taşıyor. Aksi takdirde cezai yaptırımlarla karşı karşıya kalabiliyorlar.

Vergi istisnaları nelerdir?

Vergi istisnaları, işletmelerin mali yükümlülüklerini önemli ölçüde azaltıyor veya tamamen ortadan kaldırabiliyor. Ancak bu istisnalardan yararlanabilmek için yasalar tarafından belirlenen koşulların sağlanması gerekiyor. Vergi istisnaları genellikle yeni işletmelerin veya belirli sektörlerde faaliyet gösteren şirketlerin desteklenmesi veya teşvik edilmesi amacıyla uygulanıyor. 
 

Kanunlarca uygulanan muafiyet ve istisnalar

Kanunlarca uygulanan muafiyet ve istisnalar, mükelleflerin vergi yükünü hafifletmek için yasal olarak belirlenmiş yöntemlerdir. Bu uygulama veya hükümler kurumların belirli vergi, resim, harç, sigorta primi ve diğer yasal yükümlülükleri ödemekten muaf tutulmalarını ya da belirli koşullar altında ödenecek tutarlarda indirim yapılmasını sağlıyor.

Buraya bir parantez açarak, işverenler tarafından sıklıkla karıştırılan vergi muafiyeti ve vergi istisnası kavramlarına da kısaca değinelim isteriz. Her ikisi de vergi yükünü hafifletmek için kanunlarca uygulanan yasal yöntemler ancak aralarında önemli farklar var. Vergi muafiyeti, kural gereği mükellef olması gereken kişi ya da grupların vergi yükümlülüğü dışında kalmaları iken vergi istisnası, yasa gereği vergilendirilmesi öngörülen bir faaliyetin vergi dışında tutulmasına deniyor. Vergi muafiyeti genellikle hayır kurumları, dini kuruluşlar, vakıflar ve sosyal hizmet kuruluşları gibi belirli türdeki kurumlar için geçerli. Vergi istisnası ise vergi mevzuatı tarafından belirlenmiş belirli bir faaliyet veya gelir türünü kapsıyor. Örneğin bazı ülkelerde, gayrimenkul gelirleri belirli bir düzeyin altındaysa vergi istisnası söz konusu olabiliyor. Kısacası vergi istisnasında vergilemeye objektif (verginin konusu) bir sınırlama getirilirken vergi muafiyetinde subjektif yani mükellefe göre değişen bir sınırlama söz konusu diyebiliriz.
 

Kanunen kabul edilmeyen giderlerin neler olduğunu belirlemek

Kanunen kabul edilmeyen giderler; vergiden indirilemeyen, vergi istisnasına veya vergi muafiyetine tabi olmayan, diğer bir deyişle gider olarak yazılamayan harcamaları ifade ediyor. İşletmenin faaliyetleriyle doğrudan ilgili olmayan özel harcamalar, yasal koşullara uygun olmayan bağış ve yardımlar, belgelendirilemeyen giderler ve yasal düzenlemelere aykırı faaliyetlerden doğan harcamalar kanunen kabul edilmeyen giderler arasında yer alıyor.

Kanunen kabul edilmeyen giderleri belirlemek, işletmelerin mali tablolarının doğru ve güvenilir olmasını sağlamak açısından önemli. Dolayısıyla işverenlerin vergi beyannamelerini hazırlarken bu giderleri göstermemeleri ve vergiden kaçınmak için yanıltıcı işlemler yapmamaları gerekiyor.

Stok maliyeti gibi kalemleri doğru tespit etmek

Stok maliyeti de işletmelerin kazancını etkileyen önemli faktörlerden. Şirketler, stoklarını elinde tuttuğu sürece bu maliyetler devam ediyor. İşletmelerin stok maliyetlerinin doğru şekilde tespit edilmesi, kârlılık analizlerinin ve bütçe planlamalarının doğru yapılmasına yardımcı oluyor. Stok maliyeti hesaplanırken işletmeler genellikle FIFO (first in first out - ilk giren ilk çıkar), LIFO (last in first out - son giren ilk çıkar) veya ağırlıklı ortalama yöntemini kullanıyor.

Stok maliyeti; satın alma, üretim, nakliye, depolama ve sigorta maliyetlerini içeriyor. İşletmelerin stok maliyetlerini doğru bir şekilde tespit etmek için stok takibi yapmaları, mali kayıtlarını düzenli olarak kontrol etmeleri, doğru muhasebe sistemlerini kullanmaları ve vergi kanunlarına uygun hareket etmeleri gerekiyor.
 

Kâr/zarar hesaplamalarının yapılacağı dönemlerde hizmetin ertelenmesi

Sürekli hizmet veren işletmeler veya seri toptan satış yapan işletmeler için mümkün olmayan bu yöntem, yine de bazı dönemlerde uygulanabilecek iyi bir erteleme yöntemidir.

Gelir Vergisi ve Kurumlar Vergisi mükellefleri için elde ettikleri kâr üzerinden alınan verginin beyannamesi;

• Mayıs (ocak-şubat-mart) dönemi
• Ağustos (nisan-mayıs-haziran) dönemi
• Kasım (temmuz-ağustos-eylül) dönemi
• Şubat (ekim-kasım-aralık) döneminde veriliyor.

Nakit sermaye artırımı yapmak

Nakit sermaye artırımı, bir şirketin sermaye yapısını değiştirerek ödenmiş sermayesinin artırılması anlamına geliyor. Bu artış, şirketlerin yeni yatırımlar yapmasına ve büyümesine olanak sağlıyor. Şirketler halka arz yoluyla (hisselerini satarak) veya birikmiş nakit rezervlerini (kârlarını) kullanarak nakit sermaye artırımı yapabiliyor.

Nakit sermaye artırımı, şirketin büyüme stratejisi için önemli bir araç. Ancak öte yandan hisse başına düşen kazancı azaltabiliyor veya hissenin değerini düşürebiliyor. Bu nedenle şirketlerin, nakit sermaye artırımı yaparken hissedarların yararını göz önünde bulundurması gerekiyor. 

Demirbaş satış kârlarının fona aktarılması

Demirbaş satış kârlarının fona aktarılması, şirketin elinde bulunan kullanılmayan veya artık ihtiyaç duymadığı sabit varlıklarını (demirbaşları) satarak elde ettiği kârın belirli bir fona aktarılması işlemi. Bu fon; nakit akışını yönetmek, yeni yatırımlar yapmak, işletme maliyetlerini düşürmek veya şirketin finansal performansını iyileştirmek için önemli bir kaynak sağlıyor. 

Demirbaş satış kârlarının fona aktarılması işleminin vergi yasalarına uygun olarak yapılması gerekiyor. Aksi halde işletmeler ciddi mali yükümlülüklerle karşı karşıya kalabiliyor.
 

Ticket Restaurant Yemek Kartı ve vergi avantajı

Ticket Restaurant Yemek Kartı; çalışanlara dilediğini yeme özgürlüğü sunarken şirketlere de başta vergi avantajı olmak üzere pek çok kolaylık ve esneklik sağlıyor. Yemek parasının nakit ödenmesi sistemine kıyasla %100’e varan vergi istisnası sayesinde şirketler aylık yemek ücreti'ni tasarrufa çevirebiliyor. Ticket Restaurant sayesinde tüm yemek harcamaları kayıt altına alınıp gider gösterilebildiği için KDV indirimine konu olabiliyor. Ayrıca şirketler öğle yemeği giderlerini gelir vergisi ve damga vergisinden tamamen istisna tutabildiği gibi SGK işveren ve işçi primi ödememenin de ayrıcalığını yaşıyor.

Siz de Ticket Restaurant’ın avantajlarla dolu dünyasına katılarak çalışan başına ayda 1.600 TL’yi aşkın, yılda 20.000 TL’ye varan vergi istisnası ile neredeyse yemek gideri kadar tasarruf sağlayabilirsiniz. Ticket Restaurant Yemek Kartı sayesinde fatura ve yemek fişi toplayıp giderleştirmekle uğraşmaz; tek faturayla hem iş gücünden hem de zamandan büyük ölçüde tasarruf edersiniz.

Günümüzde çoğu şirket çalışan memnuniyetini artırmak ve kayıplarını kazanca dönüştürmek için Ticket Restaurant Yemek Kartı’nı tercih ediyor. 1992 yılında ilk uluslararası firma olarak Türkiye pazarına giren Ticket Restaurant markası bugün 35.000’den fazla kurumsal müşteri ve onların 1.8 milyonun üzerindeki çalışanına 60.000’i aşkın noktada kullanım özgürlüğü sunuyor.

 Yine bir Edenred çözümü olan Ticket Compliments Hediye Kartı ile şirketler vergi indiriminden ve tek fatura kolaylığından faydalanabiliyor.

Hem dijital hem fiziksel kart seçenekleriyle Ticket Compliments, özel günlerde çalışanlarını değerli hissettirmek isteyen şirketler için oldukça avantajlı. Ticket Compliments Hediye Kartı ile giyimden kozmetiğe, küçük ev aletlerinden elektroniğe, gıda alışverişinden erzak yardımına kadar onlarca seçkin markanın binlerce noktasında çalışanlarınıza kendi beğeni ve ihtiyaçlarına göre alışveriş imkanı sunabilirsiniz. Ticket Compliments’ın markalara özel hediye alışveriş kartlarıyla çalışanlarınız gönüllerince alışveriş yaparken siz de verimlilik ve motivasyon artışı sağlarsınız. Üstelik çalışan sayınız fark etmeksizin Ticket Compliments avantajlarından yararlanabilirsiniz. 

Ticket Compliments’ın zengin ürün ailesi sayesinde (Ticket Compliments Kart, Ticket Market Kart, A101 Kart, CarrefourSA Kurumsal Hediye Kartı, Money Pro Kart ve Hepsiburada Hediye Kartı) hangi markayla anlaşacağınız ve hangi hediyeyi temin edebileceğiniz gibi operasyonel süreçlerden kurtulursunuz. Avantajlı satın alma koşulları ile şirketinizin teşvik ve ödüllendirme giderlerini tek elden yöneterek zaman, maliyet ve iş gücünden tasarruf edersiniz. Ticket Compliments ürün ailesinden dilediğinizi tercih ederek sadece çalışanlarınızın değil tedarikçileriniz veya iş ortaklarınızın da özel günlerini kutlayabilir, böylelikle iletişiminizi ve şirketinize duydukları bağlılığı güçlendirebilirsiniz.